Gazetemiz köşe yazar Ömer Kıvanç'ın 'Pekdoğan faktörü' başlıklı köşe yazısı.

Yerel seçimlerde aday olmak isteyenlerin her birisi kendisini tanıtmak için emek harcıyor. Aday olmanın yolunun tanınmak bilinmek ve kim olduğunu anlatmaktan geçtiğini anlayanların yanı sıra, adaylık düşündüğü partinin genel merkezinde de kendini tanıtmak için çaba harcayanlar var.

Bu iki dengeyi olabildiğince kurmaya çalışıyorlar.

Buna ihtiyacı olmayanlarda var.

Uzun zamandır Kırıkkale’de daha önce belediye başkanlığı yapmış isimler adaylık süreçlerinde yer almamıştı. Bu yüzden daha önce belediye başkanlığı yapmış birisinin kamuoyu önünde nasıl bilindiğini ve nasıl algılandığını da anlama imkânımız olmamıştı.

Bu seçim bunu yaşıyoruz.

CHP’de Belediye Başkan aday adayı olan Mustafa Pekdoğan, genel seçimler süresince CHP seçim bürosunda ve sahada kendisini göstermiş, bütün imkânlarını seçime odaklamıştı.

O dönemlerde “Pekdoğan, belediye başkanlığına hazırlanıyor” yorumları da yapılmıştı.

1999 yılında MHP’den Belediye Başkanı seçildiğinde önemli vaatleri vardı. Bunların en başında şehrin bitmek tükenmek bilmeyen su sorunu bulunuyordu.

Ortaya çıkıp “Arıtma tesisi kuracağım, Kırıkkale’nin su sorunu kalmayacak. Herkes dilediği kadar kesintisiz su kullanacak” demişti. Dediğini yaptı dünya da ilk örneği olan akarsudan arıtma tesisiyle su ihtiyacını gideren arıtma tesisini yaptı.

Pekdoğan, döneminin sonrasında da şehirde su yetersizliği yaşanmamasının nedeni O’nun yaptığı arıtma tesisiydi. (Bugün yaşadığımız su kesintileri mevcut yönetimin beceriksizliği, arıtmanın kusuru değil. Pekdoğan sonrası 10 yıllık Veli Korkmaz döneminde yaşanmayan kesintiler mevcut belediye yönetiminde alışkanlık haline geldi)

Pekdoğan yönetimi süresince şehrin sellikleri yapıldı, hal, ekmek fırını gibi tesisleri kurdu.

Bugün bakımı yapılması bile sorun olan Nikâh Salonunun bulunduğu Kültür Park onun döneminde inşa edildi.

Bugün belediye binası diye adlandırdığımız kızılkanattaki yerin üzerine katlar çıkarak, bütün belediye birimlerini tek binada toplama başarısı da Pekdoğan’a ait.

Şehir içi taşımacılıkta otobüsleri getirip çalıştıranda Pekdoğan’dı.

Celal Bayar Parkını tepeden tırnağa tadilat yaptırarak içerisinde Gelin Evi dâhil birçok projeyi hayata geçiren de Pekdoğan’dı.

Budile getirdiklerim “Pekdoğan ne yaptı?” sorusunu yönelttiğimde vatandaşlardan cevap olarak aldıklarım. Pekdoğan’a sorsam kim bilir daha bizlerin unuttuğu neler neler anlatır.

Pekdoğan’ın ortaya çıkıp kendisini tanıtmasına ihtiyacı yok. Hatta birçok kimse “Pekdoğan dönemi daha iyiydi” diye söylüyor.

Bu söylemin altında yatan gerçek, mevcut yönetim ile Pekdoğan yönetimini kıyasladığında ikisinin yaptıklarını kıyaslama imkanı buluyor.

Çünkü Pekdoğan, şu an aday adayı… Yaptıkları da yapmadıkları da ortada.

Hatta bir vatandaş, “Yolda belde cenazede pazarda Pekdoğan’ı görüyorduk. Derdimizi söylüyorduk. Bu başkanı hiçbir yerde göremiyoruz” şeklinde kıyaslamada yapmıştı.

Halkın şu an bu denli Pekdoğan’ı konuşuyor olmasının sebepleri bunlar.

CHP son seçimde gösterdiği başarıyı sürdürmenin isteğinde görünüyor. Bu yüzden de Pekdoğan ismi ile en avantajlı parti olmayı yakalayacak gibi.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, Mustafa Pekdoğan’ın dâhil olduğu bir seçim de diğer partilerinde adaylarında işleri çok çok zor. Çünkü Pekdoğan, saha çalışmasında bire bir ikna da çok başarılı. Bir de yılların getirdiği tecrübe ve yönetimsel birikim onu en avantajlı duruma getiriyor.