25 Eylül 2024 tarihinde ilçeye bağlı Karaağıl köyünde kaybolduğu gerekçesiyle jandarma, AFAD ve Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi dalgıç ekiplerince bölgede ve Kızılırmak'ta arama çalışmaları başlatılan Sevgi Gülden Yalçıner'in cesedine 19 gün sonra 13 Ekim 2024 tarihinde Karakeçili ilçesi Çeşnigir Köprüsü yakınında Kızılırmak'ta vücuduna tel örgü ve taş bağlanmış halde ulaşmıştı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan kadının kardeşleri Ş.G.(45) ve Y.G.(39), yeğeni G.F.G.(34), ile komşuları K.U.(62), H.U. ve sevgilisi D.U.(61) tutuklanmıştı.

Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüphelilerden Ş.G. ve Y.G'nin maktulün öz kardeşi, G.F.G'nin öz yeğeni, K.U. ve H.U'nun köylüsü, D.U'nun ise aralarında gönül ilişkisi bulunan erkek arkadaşı olduğu, sanıklardan H.U'nun ise yaşının küçük olması nedeniyle hakkındaki soruşturmanın ayrı yürütüldüğü belirtildi. Maktulün, kardeşleri Ş.G. ve Y.G. arasında alacak verecek meselesine dayalı husumetlerinin olduğu aktarılan iddianamede, maktulün D.U'ya da borcu olduğundan aralarında husumet bulunduğu aktarıldı.

İddianamede, "Jandarma Arama Kurtarma ekiplerince 13.10.2024 günü saat 15.00 sıralarında suyun yaklaşık 7 metre altında tel örgüye sarılı bir ceset tespit edilmiştir. Tel örgü ile 80 kilogram ağırlığında bordür taşına sarılı vaziyette bulunan cesedin, kıyafetler incelendiğinde Sevgi Gülden Yalçıner'e ait olduğu değerlendirilmiştir." ifadesine yer verildi.

Şüphelilerin olay günü fikir ve eylem birlikteliği içerisinde, ortak suç işleme iradesi kapsamında hareket ettikleri vurgulanan iddianamede, suçun işlenmesini kolaylaştıracak hazırlıkları yaparak olayın ardından kaçmak ve delilleri yok etmek amacıyla öldürme eylemini "tasarlamak" sureti ve kastı çerçevesinde çizdikleri planlar doğrultusunda hareket ettikleri belirtildi.

Silahlı saldırı: 1 ölü Silahlı saldırı: 1 ölü

Şüpheliler Ş.G, Y.G. ve G.F.G'nin olaydan bir gün önce maktulün evini direkt karşıdan gören A.Y.A'nın ikametine gelerek gözetledikleri ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi: "Olay günü Ş.G, Y.G. ve G.F.G'nin, K.U, D.U. ile suça sürüklenen çocuk H.U'yu da alarak maktulün ikametine hareket ettikleri, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal ederek maktule ait ikametin sigortasını indirip elektriği devre dışı bıraktıkları, maktul sigortayı kaldırmak için dışarı çıktığında etkisiz hale getirerek Ş.G'ye ait araca alarak hürriyetinden yoksun bıraktıkları, maktule ait ayakkabıları da hedef şaşırtmak için köy dışında attıkları anlaşılmıştır. Maktulü oturur pozisyona getirerek ensesinden ele geçirilemeyen ateşli silahla ateş ederek öldürdükleri ve daha sonra önceden kararlaştıkları şekilde ulaşılamamasını temin etmek amacıyla cesedi aldıkları bahçe teli ve kaldırım taşı ile sararak arabanın arkasına attıkları belirlenmiştir. Ardından K.U, D.U. ve H.U'nun ayrıldığı, Ş.G, Y.G. ve G.F.G'nin cesedi köprü üzerinden ırmağa attıkları ve Ankara'ya giderek delilleri yok etmeye çalıştıkları, bu kapsamda şüphelilerin ortak suç işleme iradesi kapsamında tasarlayarak maktulü öldürme fiilini gerçekleştirmek suretiyle üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşılmaktadır."

Ş.G. ve Y.G'nin "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek", G.F.G, K.U. ve D.U'nun ise "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, sanıkların "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme" suçlarından da cezalandırılması istendi.

Haber: Burak Can

Sevi Gulden Cinayeti (5)Sevi Gulden Cinayeti (4)Sevi Gulden Cinayeti (3)Sevi Gulden Cinayeti (2)Sevi Gulden Cinayeti (1)

Editör: Burak Can