HAYATINI RESME ADADI

Hayatını resme adayan sanatçı, Türkiye ve dünya resim tarihine önemli katkılarda bulundu.  Kral, kraliçe ve devlet adamının portrelerini çalışan başarılı ressam, “Kralların Ressamı” olarak anıldı.  İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Rahmi Pehlivanlı´nın eserlerinin sergilendiği Keskin ilçesindeki evinin önünde anma etkinliği ve sonrasında Sevgi Yolu´nda Resim Sergisi düzenlendi.

15 gün önce çiçek açan erik ağaçları kar altında kaldı
15 gün önce çiçek açan erik ağaçları kar altında kaldı
İçeriği Görüntüle

 

COĞRAFYAMIZA ÖRNEK OLDU

Sevgi Yolunda ki düzenlenen açılışa katılan Vali Yardımcısı Ömer Ulu, “Rahmi Pehlivanlı için çok şeyler söylenebilir. 100 yılda bir Rahmi Pehlivanlı gibi kişiler Kırıkkale´ye gelebilir. Hem sanat, hem medeniyet hem de estetik bakımından bütün coğrafyamıza örneklik etmiş bir imparatorluğun torunlarıdır”

 

RESSAMIMIZ HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖRÜYOR

‘Birçok sanat alanında Dünya´ya ilki kazandırmış bir ülkenin devletleriyiz biz´ diyen Ulu, “”Bugün Rahmi Pehlivanlı gibi ‘Kralların Ressamı´ olan bir insanla ilgili bu aktivitenin içerisinde bulunmaktan şahsen ben çok mutluyum. İnşallah bu ilgili ve sevgi dalga dalga yayılır. Ressamımız hak ettiği değeri görüyor. Kendisine Allah´tan rahmet diliyorum” dedi.

 

USTALAR TOPLULUĞU KONSER VERDİ

Yapılan konuşmaların ardından Vali Yardımcısı Ömer Ulu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ramazan Gencan ve Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi açılışı gerçekleştirdi. Yapılan açılışın ardından ustalar topluluğu tarafından mini bir konser verildi. Daha sonra vatandaşlar resim sergisini gezerek bilgi aldılar.

 

RAHMİ PEHLİVANLI KİMDİR?

1926 yılında günümüzde Kırıkkale sınırlarına eklenen Keskin- Kırıkkale´da Gülşen Hanım ve Hacı Ömer Efendi´nin çocukları olarak dünyaya gelmiştir. İlkokulu Keskin´de, ortaokulu Kırıkkale Askeri Ortaokulu´nda 1932 yılında bitirmiştir. 1941-1944 yılları arasında Ankara Süvari Alayı´nda yaptığı askerliğinin ardından Ankara´ya yerleşmiştir. 1940-1950 yılları arasında hem Ankara hem de Kırıkkale´de ticaret yaparak geçimini sağlamıştır. Ankara´da Bahçelievler Ortaokulu´nda öğretmenlik yaparken bir yandan da dönemin ünlü yöneticilerinin portlerini yapmıştır. Yine bu dönemde yaptığı Aziziye kahramanı Nene Hatun portresi 1952´de Milli Savunma Bakanlığı´nın davetiyle Harbiye Askeri Müzesi´ne alınmıştır.

 

Kısa bir süre Ankara Emniyet Müdürlüğü´nde de hizmet eden Pehlivanlı dönemin Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından görevlendirilerek 1953 yılında Selanik´e Atatürk´ün doğduğu evin resmini yapması için gönderilmştir. 'Atatürk´ün doğduğu ev' isimli eser Başbakanlık koleksiyonundadır.

 

Yurtdışına ilk kez Selanik gezisinde çıkan ressamın yurt dışına ikinci çıkışı ise elindeki rahatsızlığı tedavi ettirmek ve resim hayatını profesyonelce sürdürmek amacıyla İngiltere´ye olmuştur. Buraya kısa zamanda uyum sağlayıp birçok Avrupa ülkesinde, müze ve stüdyolarda resim etüdleri yapmıştır. 1953-1990 yılları arasında yirmi beşden fazla kral, kraliçe ve devlet adamı portrelerini çizmesi için Pehlivanı ülkelerine davet etmişlerdir. Zaman zaman Kıbrıs, Lübnan, Irak, ve Libya gibi Ortadoğu ülkelerine de giderek sergiler açmış ve portreler yapmıştır. En ünlü tablolarından biri olan Zina, 1967 yılında Vatikan tarafından çok beğenilmiş ve dönemin Papası IV. Paul tarafından madalya ile ödüllendirilmiştir. Bu tablo Vatikan tarafından Roma´daki Dal Vaticano Floransa Müzesi´ne alınmıştır. Bu dönemde İtalya´da yakaladığı şöhreti değerlendirmiş ve Castel Franco´da bir stüdyo kurarak çalışmalarına devam etmiştir. Cote D´Azure´da düzenlenen uluslararası sanat sergisinde bir diğer ünlü tablosu Kel Mıstık ile portre dalında birincilik ödülünü kazanmıştır.

 

1972 yılında, tam 17 yıl aradan sonra, Türkiye´ye dönmüştür. Türk Kurtuluş Savaşı gemilerinden Yavuz Zırhlısı´nın satılıp tıraş bıçağı yapılacağını duyunca vakit kaybetmeden bir resmini yapmıştır, bu resim halen İstanbul Deniz Müzesi´nde sergilenmektedir. 1978 yılında, uluslararası sanat dünyasındaki başarıları ve kendi ekolünü yaratmış olması nedeniyle Pan Haber Ajansı kendisini yılın adamı seçmiştir. Yine aynı yıl Atatürk´ü ülkeyi ziyarete gelen devlet adamlarıyla resmeden bir dizi hazırlamıştır. Bu dizi Anıtkabir´de sergilenmiştir. 1981 yılında İtalya´daki Accademia Universale Roma tarafından Academico Benemerito diploması ve fahri hocalık unvanı verilmiş, adına sürekli bir kürsü ayrılmıştır. Bir yıl sonra sanattaki otuzuncu yılını kutladığı 30. Sanat Yılı sergisi İstanbul, Ankara ve İzmir´de dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakanı Bülent Uluslu tarafından açılmıştır. Serginin hemen ardından Renk Renk Türkiyem koleksiyonu için uzun bir Türkiye seyahatine çıkmıştır.

 

1984 yılında Nurhan isimli bir hanımla evlendi. 1988´de SSCB Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Akademisi Başkanlığı tarafından üniversitelerde konferanslar vermek ve araştırmalar yapmak üzere davet edilmiştir. Aynı yıl Ephesus tablosu ile Papa II. Jean Paul tarafından gümüş madalya ile ödüllendirilmiştir. 1989 yılında başladığı Gazi Üniversitesi Resim Bölümü öğretim üyeliğine 24 Ağustos 1992´de vefat edene kadar devam etmiştir. Kırıkkale´de ünlü ressamı anmak için her yıl Keskin İlçesi´nde anma etkinlikleri yapılmaktadır.[2] Öldüğünde Renk Renk Türkiyem koleksiyonunu ancak tamamlayabilmiştir. Altmışbeş yıllık hayatında beşi Türkiye´de olmak üzere altmıştan fazla kişisel sergi açmıştır. Bu sergilerin büyük bölümünün açılışı devlet başkanları ve ileri gelen devlet adamları tarafından yapılmıştır.

 

Haber: Kenan Kuzucu

Muhabir: Manşet Gazetesi