Yazılı bir açıklama yayımlayan Erkeç, belirlenen rakamın ne ekonomik gerçeklerle ne de vatandaşın yaşadığı hayat pahalılığıyla örtüştüğünü ifade etti. Açıklamasında Kırıkkale’de yaşayan bir işçinin 28 bin TL ile temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını vurgulayan Erkeç, kira, elektrik, su, doğal gaz, çocukların eğitim masrafları ve mutfak giderlerinin bu ücretle çevrilemediğini belirtti. Ankara’daki karar alıcıların halktan kopuk bir anlayışla hareket ettiğini savunan Erkeç, “Masa başlarında ‘geçinirsiniz’ demek, emeğin gerçekliğini görmezden gelmektir” ifadelerini kullandı.
Asgari ücretin açlık sınırının biraz üzerine ayarlanıp kamuoyuna “müjde” olarak sunulmasını eleştiren Erkeç, “Bu millet sadaka değil, hakkını istiyor” dedi. Türkiye’de asıl sorunun işçinin maaşı olmadığını kaydeden Erkeç, üretmeyen ekonomi, israf, plansızlık ve adaletsiz düzenin faturasının her zaman emekçiye kesildiğini dile getirdi.
Zafer Partisi’nin duruşunun net olduğunu belirten Emin Erkeç, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir seviyede olması gerektiğini, maaş miktarından çok alım gücünün esas alınması gerektiğini ifade etti. İşçinin sadece ay sonunu değil, yarınını da düşünerek yaşayabilmesi gerektiğini vurgulayan Erkeç, Zafer Partisi’nin işçinin susan değil, haykıran sesi olacağını söyledi. Açıklamasının sonunda mevcut düzenin değişeceğini ve adaletsizliğin sona ereceğini belirten Erkeç, “Bu millet fakir değildir; fakirleştirilmiştir” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Haber Merkezi





