ABBAS VALİZİ ELİNDE!..

 

Hep söylerim:

Ellerden ayrıdır hem sevincimiz hem üzüntümüz bizim!..

Geriden bakan kına yaktığımızı,

Yumak olup horon teptiğimizi sanır,

Ki öyledir,

O an da ya birini öldürmüş,

Yada

Kendimiz ölmüşüzdür.

Sanırsın yastayız,

Sanırsın dert bizde,

Boyumuzu aşmış gam-kasavet,

Tasa-endişe,

Oturur başta kendimizle dalga geçeriz.

Abartıdır her şeyimiz!..

Özenti,

Dostlar alışverişte görsündür, sırf iş yapmak adına  oturduğumuz yerden kalkmamız.

Demem o ki,

Corona dünyayı sarmışken memleketimizi “es” geçmesi safdillik olurdu,

Ve

Bir müddet oldu da…

Ancak,

Bu safdillik de milletin hayrına oldu tedbir alma açısından neticede.

Aldık mı tedbir?

Evet..

Başta kolonyacı-alkolcü-makarnacı-tuvalet kağıtcısı-vırtı-zırtı (namus erbabı esnafa saygım sonsuz. Deyyus, fırsatçı, karaborsacı-şerefsiz, ki,  kendini bilir) kim varsa gerekli stoklarını yaptı, üç katına-beş katına kaktırı kaktırıverdi necip milletime,  salgın da hastalık,  sanki kendisini tanıyor da gelmeyecekmiş gibi…

Dünya sallanırsa,

Elbet biz de titreyeceğiz.

O nedenle,

Günlük yaşama devam ederken tedbir almakla birlikte hiçbir şeyi atlamadan olağan yaşamımıza da devam edeceğiz, çünkü hayatın devamlılığı esastır…

Aksi halde,

Ölmek bir tarafa, ölümüz bile iki deyyusu-iki fırsatçıyı zengin eder, ona yanarım.

X                        x                       x                           x                       x

İkisi eski vekil,

 Öz abim saydığım bir şahsiyet,

Ve

Ben!..

7 kişi yarı iş, daha çok siyasi isim olan değerli bir büyüğün Çukurambar´da misafiriyiz.

Dereden-tepeden başlayan sohbet,

Yemek esnasın da,

Siyasetin  bulanık hava da kime nasıl göründüğü noktasına geldi!..

Eskisi-yenisi ile vekil neticede adamlar,

Kurnaz, pratik, siyaset cambazı yani…

Neyin ne olduğunu,

Kimin nerde durduğunu,

Kime nasıl davranılması,

Hangi hallerde ne tür pozisyon almaları gerektiğini en iyi bilen insan hepsi.

Sordular abime, “ olduğun yerden nasıl görünüyoruz?”

“ Hoş değilsiniz” dedi aralarındaki samimiyete istinaden!..

Hata üstüne hata yapıyor, milletin hassasiyetini önemsemiyorsunuz… bir iki seçim idare ettiğiniz “oto yollar- köprüler soygun yerine döndü adeta, araba parası kadar trafik cezası yemeyen kalmadı gibi memlekette nerdeyse.   işçi-emekli-memur-köylü sorunu vardı önünüzde, ilaveten, üniversiteli işsizler ordusu ve  “EYT” diye bir kitle daha yarattınız karşınız da. Vaat ettiğiniz ikramiyeler, 3600 ek gösterge, özgürlüklerin askıya alınması, adaletin şirazesinden çıkarılıp önüne gelene ve işine gelmeyene terörist yaftası yapıştırılması, gazetecilerin sudan bahanelerle tutuklanması işin cabası…

Çok samimi söylemek gerekirse, siz eski siz değilsiniz, partiniz de eski sizi temsil eden  “mazlumların” partisi değil…

Kısaca  bildik ve amiyane tabirle söylemek gerekirse, bu saatten sonra ağzınızla kuş tutsanız inandırıcılığınız kalmadı kardeşim…

Yani,

Benim buradan baktığınızda “Abbas valizi elinde yolcu” gibi görünüyor!..