Umut,

 Ne güzel bir istek, insanı bir şekilde ayakta tutan ve bir o kadar da avutucu bi his dalgası...

Bugün kısa bir hikaye anlatacağım sizlere;

Güzel bir karakol, eski de olsa, mıntıkası geniş ve işi çok olan bir karakol bu.

Bu karakolda muzip bir memur varmış ve ölçüsünde takılırmış arkadaşlarına...

Ekibin ihtiyar tontonu ile uğraşmayı da pek severmiş,

Hani zaman muhakkak geçer ya, güzel geçsin hoş geçsin diye espriler yaparmış.

Ton ton ekip amirini anons eder;

‘´ Seni  bir şahıs aradı şu saatte şuraya bekliyor´´ dermiş.

Elbette aslı astarı olmuyormuş bu belirsiz randevunun ama bizim ton ton amir de hep gidermiş söylenilen saatte, söylenilen yere.

Bir, iki, üç derken böyle devam edermiş bu durum.

Diğerleri de ‘´ ya bu seninle dalga geçiyor, yapma etme´´ deseler de, ‘´ ya doğru ise´´ dermiş bizim ton ton.

İşte bu da bir umut...

Bizi yaşamda ayakta tutan umutlarımız hep olsun dostlar ve diliyorum ki hep gerçekleşsin...

Deli,