Türkiye´nin her yerinden gelen şikayetler üzerine,
Günü geçmiş Korona ilaçlarının yönetmeliklere uygun olarak güncellendiği,
Bu nedenle sağlık açısından kullanılmasın da herhangi bir sakınca olmadığı mealine gelen bir takım açıklamalarda bulundu bakanlık yetkilileri geçtiğimiz günlerde…
Yani ortalama bir zekaya sahip ben ve benim gibilerin anlayacağı şekilde örnekleyerek özetlersek açıklamayı,
“Günü geçmiş yoğurt yada süt bile olsa,
Yada
Herhangi bir besin maddesi neyim,
Ben güncellemişsem son kullanım tarihini,
İnekten sağılmış ilk günkü gibi taze olur” o nedenle fazla kurcalayıp halt etmeyin kardeşim demeye getiriyorlar lafı…
Emir demiri keser misali kısaca, öyle diyorlarsa, öyledir!..
Aslında ben,
İşin orasında değilim.
Pek sevgili ve tepemizde gezdirdiğimiz Suriyeli kardeşlerimiz
Ve
Yeni yeni kanka olmaya başladığımız Afgan dindaşlarımız hariç, seksen iki milyonu çoktan aştığımızı söylüyor ilgililer o nedenle adam çok bizde, bir ölür bin doğarız.
Ha günü geçmiş ilaç içmişiz,
Ha Trene kafa atmışız, ikisinde de kurtulma şansı var,
Ölme şansı da var.
Kurtulan bizden,
Ölenin yerine yenisi geliyor zaten, sorun değil!..
Ben işin,
Bu durumu açtığı telefonda kendisine muhatap olan “halk sağlığı” başkanına adını, ne iş yaptığını ve aynı zamanda İYİ parti il başkan yardımcısı olduğunu ifade ederek anlatan Matbaacı Savaş´ın bizzat halk sağlığı başkanı tarafından “ PKK işbirlikçiliği” ile suçlanması tarafındayım…
Aslına bakarsanız,
Kırk beş yıldır tanıdığım,
Dostluğundan keyif alırken siyaseten uzak durduğum Savaş kardeşime her zaman yandan ve cepheden bakarken “sende bir hainlik” var dediğim olmuştur ama 657´ye tabii görevi din dil, mezhep renk ayırmaksızın insan sağlığı olması gereken birinin sırf anayasal bir partinin üyesi olduğu için PKK ile özdeşleştireceği hiç aklıma gelmezdi.
Eski kurttur kendisi,
Hem de bom boz olanından.
Abdullah çatlı hayranı,
Muhsin Yazıcıoğlu taraftarıdır
Ancak
Onun öncesinde bizzat merhum “Alpaslan Türkeş´in” kendisine evladım dediğini biliyorum.
Ve
Bu adam PKK işbirlikçisi olmakla ile suçlanıyor!..
Bu örnek bize,
Yirmi yılda küçüğünden büyüğüne bizi yönetenlerin ne halde, hangi kafada ve nereye savrulduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Daha da önemlisi,
Bu militan kafanın yaptıklarına üstündeki amirlerinin hoş görü ile yaklaşımıdır.
Eskiler hatırlar:
Alt katta üşüyen kat sakini “aç şu kaloriferi yönetici donuyoruz” diye bağırırken,
Üst kattaki daire sahibi ise “kapat şu kaloriferi yönetici yanıyoruz ” diyen bir reklam repliği vardı.
Donuyor muyuz,
Yanıyor muyuz millet olarak emin değilim ama yöneticilerimiz uyumuyorsa şayet bizleri mesimediğini, milletten saymadığını,
Hatta
Kendi gibi düşünmeyeni potansiyel hain saydığını sanıyorum!..