GÜNCEL HABERLER

KIRIKKALE'DE ÇAYIR TIRTILINA RASTLANMADI

Abone Ol

ÇİFTÇİLER BİLGİLENDİRİLDİ

Kırıkkale genelinde ayçiçeği tarlalarında çayır tırtıl zararlısına yönelik kontroller devam ediyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Sırrı Yılmaz, Keskin İlçesi Seyifli Köyünde Ayçiçeği ekim alanlarında çayır tırtıl zararlısı kontrollerine katılarak üreticilere çayır tırtıl zararlısı hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. İl Müdürü Yılmaz zararlıya karşı mücadele edilmemesi durumunda zararlının yaprak, tomurcuk ve çiçek yapraklarını yiyerek verim kaybına sebep olduğunu ve ekonomik zararlara yol açtığını vurguladı. Yılmaz, söz konusu zararlıyla etkin mücadelenin zaman kaybetmeden yapılması için Çiftçilerimizin yağlık ayçiçeği ekim yerlerinde, çayır tırtıl zararlısı ile karşılaşıldığında en yakın İl ve İlçe Müdürlüklerimize başvurmaları gerektiğini belirtti.

 

ÇAYIR TIRTILI HENÜZ KIRIKKALE’DE GÖRÜLMEDİ

Ayçiçeğinde çayır tırtılı adı verilen "Laxostege sticticalis" zararlısı, Edirne, Tekirdağ, İstanbul ve Çanakkale başta olmak üzere 18 farklı ilde görülmesinin ardından Kırıkkale Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri arazi taramalarına ağırlık verdi. Teknik ekiplerin Kırıkkale genelinde yaptığı taramalarda Çayır Tırtılı zararlısına rastlanmadı. Bu durumun sevindirici olduğuna işaret eden İl Müdürü Sırrı Yılmaz “Şuana kadar yaptığımız taramalarda Kırıkkale genelinde çayır tırtılına rastlamadık. Bölgemizde bulunan Ayçiçeği belirli bir düzeye ulaştığı için bundan sonraki günlerde Çayır Tırtılına rastlansa dahi fazla bir ürün kaybına sebep olamaz. Biz yine de ekiplerimizle arazi taramalarına devam ederek, zararlının görülmesi durumunda gerekli çalışmaları yapacağız” diye konuştu. 

 

ÇAYIR TIRTIL

Ergin, kanatları üzerinde beyaz sarı renkli çizgi ve lekeler olan, açık kahverenginde bir kelebektir. Vücut uzunluğu 10-12 mm, kanat açıklığı 19-26 mm dir. Dinlenme anında abdomen ocu dişilerde kanatlar altında kalmakta, erkekler de ise açıkça görülmektedir. Oval şekilli ve parlak olan yumurta önce şeffaf ve renksiz ise de daha sonra portakal sarısına, larvanın çıkışına yakın griye döner. 2-20 tanesi bir arada bırakılan yumurtalar 0.8 - 1.0 mm. uzunluğundadır. Birinci dönem larvanın vücut uzunluğu 1.5-2.5 mm., ikinci dönem 3.0 - 5.5 mm, üçüncü dönem 8.0-10.0 mm, dördüncü dönem 9.0 - 12.0 mm. ve son dönem larvanın 18.0 - 25.0 mm.dir. Olgun larva siyaha yakın yeşil renkli olup, sırt ve yanlarında boydan boya uzanan açık ve koyu renkli çizgiler vardır. Pupa 8-13 mm. uzunluğunda olup, 20 - 70 mm uzunluğunda, 3 - 4 mm genişliğinde silindirik içi ağ ile örülü toprakta bir kokon içinde bulunur. Kışı pupa kokonu içinde olgun larva olarak toprağın 5 - 7 cm derinliğinde geçirir. İlkbahara girerken pupa olur. Pupa süresi 14-18 gün olup bunun ilk 4 - 5 günü prepupa süresidir. İlk erginler nisan ortalarında uçmaya başlarlar. Gece faal, gündüz hareketsizdirler. Polen tozu ve nektar ile beslenebilen dişiler iki hafta kadar yaşar ve bir dişi 60 - 400 yumurta bırakır. Bu besinleri bulamayanlar iki ay kadar yaşarsa da yumurta bırakamaz. Yumurtalar özellikle Chenopodium sp. (Kazayağı, İştir, Sirken) ve diğer yabancı ot yapraklarının alt yüzüne bırakılır. Yumurta 2 - 10 günde, çoğunlukla 4 - 6 gün sonra açılır. Yumurtadan çıkan larva bu bitkiler üzerinde beslenmeye başlar. 1-2 Gömlek değiştirdikten sonra kültür bitkisine geçer, burada obur bir şekilde beslenerek yaprakların sadece damarlarını bırakır. Bir larva tüm yaşamı boyunca 0.6 gr besin tüketir. Populasyonun yüksek olduğu yerlerde tüm yeşil aksam saldırıya uğrar. Beş dönem geçirdikten sonra olgunlaşan larva pupa dönemini geçirmek üzere toprağa iner. Besin ve iklim şartlarına göre larva dönemi 14 - 22 gün sürmektedir. Bir yılda 2-5 döl verir.

ÇAYIR TIRTILI İLE MÜCADELE

Bitkilerin yaprak, tomurcuk ve çiçek yapraklarını yiyen larvalar bu bitkileri tamamen yapraksız bırakabilirler. Buna rağmen ayçiçeklerinde önemli ürün kaybına yol açmadığı sanılmaktadır. Bu böceğin yurdumuzda Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinde bulunduğu saptanmıştır. Kültürel önlemlerle Çayır tırtılı daha sık ve büyük sorunlara neden olduğu ülkelerde dahi önemli bir problem olmaktan çıkmıştır. Bu önlemlerin birincisi sonbaharda tarlaların derin sürülmesidir. Böylelikle pupa kokonlarının bir kısmı derine düşmekte ve kelebek toprak yüzüne çıkamamaktadır. Bir kısım pupa kokonları ise toprak yüzünde kalarak kuşlara yem olmakta veya kış soğuklarından etkilenmektedir. Diğer bir önlem ise ilkbaharda ot Mücadelesidir. Böylelikle otlara bırakılmış yumurtalar ve otlarda beslenmekte olan larvalar yok edilmiş olur. Kültür bitkilerinde de ot Mücadelesinin sürdürülmesi aynı faydayı sağlayacaktır. Ayrıca yonca, tirfil, üçgül gibi yem bitkilerinin erken biçilmesi de populasyonun kırılması bakımından önemli bir yöntemdir. İlaçlama sabah veya akşam saatlerinde, rüzgarsız bir havada yapılmalı. İlaçların yaprakların alt yüzlerini de ıslatacak şekilde atılmasına özen gösterilmelidir.

Haber: Ersin Atasayar