CENGİZ SELCİ


Yerel basın neden önemli?


Bilinen evrensel gerçek;

Demokrasi önce yerelden filizlenir, sonra ülke geneline kök salar.Bunun içinde bağımsız,özgür ve kendi ayakları üzerinde durabilen yerel basının varlığı ön koşuldur.Demokrasinin ilk basamağı olan yerel birimlerde halk ile yöneticiler arasında köprü görevi üstlenen yerel gazeteler bu yönü ile demokrasinin önemli parçasıdır.

***

Bu kadar ciddi bir öneme haiz olan yerel gazeteler, başta kendi şehrimizde olmak üzere Türkiye´nin pek çok ilinde zor günler geçiriyor. Tabiri caiz ise kurtuluş mücadelesi veriyor. Büyük ekonomik zarara rağmen direniyor...

***

Bundan üç beş sene önce Türkiye genelinde 2 bin üç yüz civarında yerel gazete yayınlanırken günümüz  itibari ile bu sayı bin yüz civarına düşmüş durumdadır. Bu rakamlar Basın İlan Kurumu´na aittir.

Bu sayısal azalma bazı şehirlerde daha güçlü gazeteler yayınlama adına birleşmeler nedeniyle,bazı şehirlerde de günden güne artan ekonomik zorluğa dayanamayarak kapanmalar yoluyla olmuştur.

Birleşerek daha güçlü gazeteler çıkartmaya sözüm yok, ama kapanmalar 30 yıllık bir gazeteci olarak beni üzüyor.

***

Ne yazık ki,bu güne kadar gelmiş geçmiş bütün hükümetler,yaygın medya korkusundan yerel gazetelere sahip çıkmamışlardır.Hep görmezlikten gelmişlerdir.Belki de işlerine böyle geliyor.Bilemiyorum.

***

Ama ne olursa olsun, yerel gazeteler yaşamalı ve yaşatılmalıdır.Eğer yerel gazeteler susarsa Anadolu susar,Türkiye susar...

***

Adına ulusal denen genel basının hiç umurunda olmaz bizim gibi Anadolu şehirleri...

Onlar Türkiye´yi Ankara,İstanbul ve İzmir´den ibaret saydıkları sürece...

Ha biz ne zaman umurlarında oluruz biliyor musunuz; Hüseyin Kahya Parkı´nda güvercinleri zehirlediğimiz zaman...

***

Unutmadan,

Her şeye rağmen basın bayramız kutlu olsun...Bizi unutmayan dostlara da selam olsun...

´´Mecburiyet caddesi´´

Orta  ölçekli bütün Anadolu illerinin ´mecburiyet caddeleri´ vardır. Bu latifeli isimler genelde o kentlerin kendi gençleri ve üniversite öğrencileri tarafından takılır.

***

 Malumunuz bizim ´mecburiyet caddesi´; Zafer Caddesi.

***

Kırıkkale´nin en işlek caddesi olan bu caddeye alternatifler üretilmesi gerekiyor.Vatandaşın sürekli aynı cadde üzerinde gezmesi ve sürekli aynı havayı solumaktan sıkılması bir yana arkalarda kalan ve gözden düşmüş bir izlenime sahip olan diğer caddelerinde şehir dinamizmine katkı sağlayacak alternatif caddeler haline gelmesi gerekiyor.

Bu durum pek çok açıdan önemlidir. Zafer Caddesi´nde kiralar abartının da üzerindedir.Bunun kırılması için Ankara,Hürriyet caddelerine ve özellikle toprak mahalleye doğru giden caddeye ayrı bir ehemmiyet verilmelidir.

Bu şehrin dinamizminin homojen dağılmasına,gerek ekonomik gerekse de ticari olarak şehir genelinde bir rahatlamaya olanak sağlayacaktır.

***

Önceki gün Zafer Caddesi dakikalarca bir ambulans sesi ile çınladı.

Sebebi;

 bu caddeden iki araç yan yana geçemiyor.Ambulansın önünde uzun bir konvoy,kenarlar parkomat uygulaması nedeniyle tıklım tıklım araç dolu... 

İki aracın yan yana geçemediği bütün caddelerde parkomat uygulamasından vazgeçilmesi gerekir.

Çünkü insan hayatı her şeyin üzerindedir...

 

GÜNÜN TESBİTİ

Her zaman doğruyu söyle;

ne dediğini hatırlamak zorunda kalma.

GÜNÜN SÖZÜ

Gazeteler,dünyanın aynalarıdır...

 

GÜNÜN FIKRASI

Bir ülkede bir bakan,kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti...Ne yapsa makbule geçmiyor,basın her gün kendisiyle uğraşıyordu...

Nihayet,' öyle bir şey yapayım ki ,gazeteciler mat olsun'diye düşün ve ilan etti.

- Pazar günü saat 10.00´da denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.

Pazar sabah saat 10.00´da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinden yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu:

' Bakan yüzme bilmiyor!...'