GÜNÜN AYETİ

Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana babanın her birine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır. Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir. Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz. Bütün bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah alîmdir, hakîmdir.  (Nisa süresi 11. Ayet)

 

*/*/**/

GÜNÜN HADİSİ

Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar (Tirmizi, Cihad 3, (1624))

*/*/*/*/*/

RAMAZAN BİTMEDEN YAPILMASI GEREKEN ON ŞEY

Yaz Ramazanlarının tadı bir başkadır doğrusu. Uzun yaz günlerinde oruc tutmak güçtür. Ama sahurun beklendiği uzun yaz gecelerinin tadı da başkadır. Sizler için yaz Ramazanları bitmeden mutlaka yapmanız gereken 10 şeyi derledik

Son birkaç yıldır Ramazanlar uzun ve sıcak yaz günlerine denk geliyor. Gündüz oruç tutması zahmetli ama bir yandan da herkes iftardan sahura yaz gecelerinin tadını çıkarıyor. İftar ve sahur arasının kısa olması, Ramazan´ın okul tatiline denk gelmesi ve yaz gecelerinin tadı, en bereketli ay Ramazan´ı daha da lezzetli kıldı... Lacivert dergisi yaz Ramazanları bitmeden muhakkak yapmanız gereken 10 şeyi sizin için derledi:

RAMAZAN BAYRAMINDA YENİLEBİLECEK HAFİF TATLILAR RAMAZAN BAYRAMINDA YENİLEBİLECEK HAFİF TATLILAR

 

1. Açık havada teravih: Yaz Ramazanlarında cemaat cami bahçelerini de kullanıyor. En az bir teravihi esen rüzgârla, yıldızlar altında kılın. Hemen söyleyelim; hanımlar için açık hava demek, etrafta gezen iki kat fazla çocuk demek. Yine de çocuklara değil, dışarıdan az duyulan hoparlördeki hocanın sesine konsantre olun.

 

2. Sultanahmet´te iftar, Eyüp´te sahur: Sultanahmet´te herhangi bir yerde iftarınızı açtıktan sonra (kesinlikle tarihi meydanda piknik ortamı oluşturmayın, şiddetle kınıyoruz) teravih namazını da burada kılıp, isterseniz açık havada düzenlenen programlara katılabilir, teravihten sonra meydana akın eden kalabalığa karışabilir ya da Eyüp´e geçip mütevazı bir sahur sofrası ile sabah ezanını bekleyebilirsiniz. (Tekrar, Eyüp´te de tam teşekkül piknik yok, sandviç var.)

 

3. Mahalle iftarına iştirak: Mahallenizde, sitenizde düzenlenen mahalle iftarına muhakkak iştirak edin. Hem komşularınızı tanımış olursunuz hem de senede bir defa da olsa beraber sofraya oturma imkânınız olur.

 

4. Sokak iftarlarına iştirak: Hemen hemen her belediyenin yaptığı, büyükşehirlerin en büyük kitlesel olaylarından birisi olan sokak iftarlarına katılın. Biraz karmaşa da olsa bu çeşitliliğin arasında gün kararıp sokak lambaları yanarken aynı sofrayı paylaşanların rahmetinden nasiplenmiş olursunuz.

 

5. İftarı piknikte yapmak: Havalar bu kadar güzelse ve yakın çevrenizde piknik yapacağınız bir alan da mevcutsa muhakkak birkaç iftarınızı piknik şeklinde yapın. İp, top, mangal serbest.

 

6. Üç iftara misafir çağıralım: İftara çağıracaklarınız için menü önerimiz: Karpuz-peynir iftarı, daha âlâsı düşünülemez, eh, yaz akşamlarında iftara misafir çağırmanın bazı kolaylıkları olmalı elbette.

 

7. Üç iftar misafirliğe gidelim: 'Sadece üç iftar mı?' dediğinizi duyar gibiyim. Evet, üç iftar. Hava güzel, yaz gecesi uzun diye her gün gezecek miyiz? 'Ramazan sosyalleşme ayı değil, ibadet ayı' dediğimizi duyar gibi olun, azıcık evde oturun.

 

8. En az üç iftarda aile: Aile misafirden sayılmaz, hem gidin hem çağırın, uzak-yakın, hısım/ akraba.

 

9. Teravih sonrası sahura kadar açık havada sinema: Ramazan eğlence ayı değil, bunu unutmayalım, o sebeple belediyelerin teravih vaktine denk gelen coşkulu etkinliklerinden, Ramazan´da Jazz´dan filan hiç bahsetmedik. Ama bir akşam teravihten sonra sahura kadar açık havada minder üzerinde çekirdek çitleyip güzel bir film izlenebilir, neden olmasın?

 

10. Teravih ardından sahura kadar uyanık kalmak: Yaz Ramazanları gelir gelmez ilmihaller bir soru kazandı: Hocam orucu uykuya tutturmak caiz mi? Toplum içinde genellikle ´öğrenci tipi oruç tutmak´ olarak bilinen bu yaz orucunun güzel yanı geceleri sahura kadar uyanık kalmak. Öğrenci değilseniz ve mesaili bir işte çalışıyorsanız bile birkaç akşam muhakkak böyle bir kaçamak yapıp, dostlarla uzun muhabbetler edin.

*/***/*/

 

DUANIZIN KABULU İÇİN

Yaptığınız duaların kabul olması ve karşılık görmesinin bazı şartları var. İbrahim Ethem´in ibretlik hikayesini okuyunca duanın sırlarını daha iyi anlayacaksınız

 

İbrahim bin Ethem´i bilirsiniz. Belh şehrinde padişahlık yaparmış. Bir gün yatağında yatarken damda gürültü duyar. Merakla dama çıkar. Gürültü çıkarana hesap soracaktır. Damda dolaşan birini görür.

İbrahim bin Ethem kızgınlıkla sorar: 'Damda ne arıyorsun?' Adam cevap verir: 'Devemi kaybettim, devemi arıyorum.' İbrahim Ethem sinirle sorar: 'Be akılsız adam damda deve ne arar?' Damdaki adam sakince cevap verir: 'Devenin damda bulunmayacağını biliyorsun da, Yüce Allah´ın atlas -ipek- döşekte bulunmayacağını bilmiyorsun! İbrahim Ethem! İpek döşeklerde Allah aranmaz.' Denir ki bu hadise İbrahim bin Ethem için dönüm noktası olur. Her şeyi bırakır. Kendisini Yüce Allah´a adar. 9 yıl halvet hali yaşar. Herkesten uzaklaşır. Çalışır. Yük taşır. Yarısını fakirlere, yarısını kendi ihtiyacına harcar. İşte bu zata Belh şehrinde halk bir gün sorar. Derler ki: 'Ey Allah´ın dostu! Neden yaptığımız dualarımız kabul olmuyor? Yaptığımız dualar karşılık görmüyor?' İbrahim bin Ethem halka cevap verir: 'Çünkü siz Hakk´ı -Allah´ı- bilir, ama emirlerini dinlemezsiniz. Hz. Peygamber´i bilir ama sünnetiyle amel etmezsiniz. Kur´an-ı Kerim´i okur ama içindekiyle amel etmezsiniz. Allah´ın nimetini yer ama şükretmezsiniz. Cenneti bilir, ama oraya girmek için gayret etmezsiniz. Cehennemi bilir ama ondan kaçmazsınız. Ölüm var dersiniz, ama ölüme hazırlanmazsınız. Baba ve annelerinizi mezara koyar ama onlardan ibret almazsınız. Söyleyin bana, dualarınız neden kabul olsun?'