MESS´E KARŞI EYLEM SÜRECİ BAŞLATILDI

Türk Metal ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 12 Ekim 2021 tarihinde başlayan 2021-2023 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması ve 7 Aralık 2021 tarihindeki son toplantıda uyuşmazlık tutanağının tutulmasının ardından, MESS´e karşı eylem süreci başlatıldı. Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu´nun 10 Aralık 2021 tarihinde aldığı karar doğrultusunda ilk eylem MESS´in İstanbul´daki Merkez Ofisi ile Ankara, İzmir ve Bursa´daki bölge temsilciliklerinin önüne siyah çelenk bırakarak gerçekleştirildi. 

HAKLI TALEPLERE KULAK TIKANDI

Üyelerin yoğun katılımı ile gerçekleştirilen protesto eyleminde, Türk Metal Sendikası görüşme sürecine ilişkin yaklaşımı da, bir basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Eşzamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasında, haklı taleplere kulak tıkayan ve emeği görmezden gelen işveren sendikası MESS´e, metal işçilerinin sesini duyurmak için toplanıldığını belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Bildiğiniz gibi 130 bin metal emekçisini ilgilendiren Türk Metal – MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri 12 Ekim´de başladı. Biz 12 Ekim´de masaya vefakâr Türk Metal üyesinin bizzat hazırladığı taslağı koyduk. O taslak üyemizin alın teriyle yazılmıştır. Ve içinde sadece hakkını isteyen Türk Metal emekçisinin haklı talepleri vardır. Masadaki o taslak, bizim emanetimizdir. Çünkü Türk Metal üyesinin alın teri, işi, aşı, ekmeği bize emanettir. Herkes bilsin ki, biz o emanete bugüne kadar halel getirmedik, bundan sonra da getirmeyiz. Bu yolda kimseye boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz” 

EN ZOR, EN AĞIR, EN İMKÂNSIZ KOŞULLARDA BİLE ÜRETTİK

Türk Metal´in MESS ile görüşmelere iyi niyetle ve umutla oturduğu, ancak gerçek bir hayal kırıklığı ile masadan kalktığı kaydedilerek, “Sanki karşımızda iyi günlerimizdeki ‘sosyal ortağımız´ MESS yoktu da işyerlerindeki huzuru bozmaya çalışan, iş barışının dibine dinamit koymaya çalışan başkaları vardı. Biz sadece ve sadece hakkımızı talep ederken. Biz sadece ve sadece insan onuruna yakışır bir yaşam talep ederken, MESS bize bunları çok gördü. İşte bugün bunun için buradayız. Bize insan onuruna yakışır bir yaşamı çok görenleri uyarmak için buradayız. Onlara sesimizi duyurmak için buradayız, buradan sesleniyoruz: Beyler, bütün dünya salgın yüzünden evine kapandığında, korkudan sokağa bile çıkamaz olduğunda, biz işimizin başındaydık. Eğer unuttuysanız hatırlatalım: En zor, en ağır, en imkânsız koşullarda bile ürettik. Yeri geldi, beraber çalıştığımız kardeşimizi toprağa verip, tezgâhımıza geri döndük. Geri döndük ve çalıştık, ürettik, sizlere kazandırdık. O günleri unutmayın. Biz, o en karanlık günlerde çalıştığımız gibi mücadele etmeyi de, galip gelmeyi de, ‘Yeterr artık, yeter!´ demeyi de iyi biliriz”

İŞ EKMEK YOKSA BARIŞ DA YOK

MESS´in, görüşmelerin son oturumunda bir teklif verdiği hatırlatılan basın açıklamasına şöyle devam edildi: “Bizim istediğimiz yüzde 29,57´lik zam talebimize karşı, MESS´in bize reva gördüğü sadece ve sadece yüzde 12 olmuştur. Gerisini de enflasyona bağlamış, geçmiştir. Bununla da kalmamış, bütün yeni taleplerimizi geri çevirirken, bize çalışma hayatımızı cehenneme çevirecek düzenlemeleri dayatmıştır. İşte MESS´in bize layık gördüğü çalışma yaşamı budur. İşte bu yüzden, biz de uyuşmazlık tutanağını tuttuk, masadan kalktık. İyi günlerimizde sürekli olarak ‘sosyal ortak´ olduğumuzu hatırlatan MESS, sıra zamma gelince bizi unutmuş görünmektedir. Ama biz ona kendimizi hatırlatmasını biliriz. Hem de iyi biliriz. Şimdi sıra buna gelmiştir. Ve işte onun için buradayız. Buraya kendimizi hatırlatmaya, zor günlerde kimin ürettiğini, salgında kimin işyerlerine sahip çıktığını hatırlatmaya geldik. MESS Genel Merkez Ofisine ve bölge temsilciliklerine koyduğumuz çelenkleri her gördüklerinde bizi hatırlayacaklar. Ne zaman ‘İş Ekmek Yoksa Barış da Yok´ sesini duysalar, bizi hatırlayacaklar. Çünkü bilsinler ki; İş Ekmek Yoksa Barış da Yok, Yok Yok! Bu buluşma, MESS´e yaptığımız bir uyarıdır. Hem de dostça bir uyarıdır. Eğer bu uyarımızı dikkate almazlarsa, bizi yine duymazdan gelirlerse, sesimizi biraz daha yükselteceğiz. Bu sefer üretimdeki gücümüzden gelen sesimiz duyulacak. Mesela 20 Aralık´tan itibaren mesailer kalkacak. Bakalım o zaman kim üretecek? Durmayacağız, işyerlerinde eylemler başlayacak. Mesela üyelerimizin çalıştığı işyerlerinde protestolar ve basın açıklamaları yapacağız. Yer gök bizim sesimizle inleyecek. Ama MESS o sesleri bile duymazsa işte o zaman sözleşme takvimi gereği kritik zamanlar başlayacak. O aşamada izleyeceğimiz yol haritasını, Sayın Genel Başkanımız çizecek ve 25 Aralık´ta kamuoyuna ilan edecek. Onun için buradan MESS´e yeniden çağrı yapıyor ve diyoruz ki; bizi iyi dinleyin. Cefakâr Türk Metal üyesine, vefakâr metal emekçisine kulak verin. Alın terimizin karşılığını verin. İşyerlerinde hissedilen gerilim huzursuzluğa dönüşmeden… Gelin, uzattığımız eli sıkın. Hakkımızı verin; işyerinde barışı, üretimde huzuru koruyalım. Gelin, yol yakınken dönün. Yoksa… Yoksa biz hazırız. Hakkımızı alan kadar mücadele etmeye kararlıyız. Bizi test etmeye kalkanlara da şimdiden hodri meydan diyoruz: Alayına hodri meydan, alayına hodri meydan” 

Siyah çelenk koyma eylemleri ve basın açıklamalarına katılan üyeleri sık sık, “Türk Metal Türk Metal Güçlü Güçlü Türk Metal, İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız, İş Ekmek Yoksa Barış da Yok, MESS MESS Şaşırma Sabrımızı Taşırma ve İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” sloganları ile haklı mücadeledeki kararlılığı dile getirdiler. Haber: Çağlar Atmaca 

Irmak Köyü muhtarından çağrı, “Herkes geri dönsün” Irmak Köyü muhtarından çağrı, “Herkes geri dönsün”