YAPILMASI GEREKEN HİÇ ŞÜPHESİZ BARIŞ

Türkiye´nin bölge ülkelerle bir araya gelerek çözüm üretmesi gerektiğine dikkat çeken Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Vurgun,  “Yapılması gereken hiç şüphesiz barış, barış ve barıştır. Türkiye´nin bölge sakini ülkeler ile bir araya gelmesi gerekir. Bu apartman bizimdir. Müslümanlar bir araya gelerek kendi problemlerini çözmelidir. Küresel emperyalistlerle Müslümanların problemleri çözülmez” diye konuştu. 

 

HALKIN GÜNDEMİ AYRI,  İKTİDARIN GÜNDEMİ AYRI
Türkiye´de bugün iki gündem olduğunu söyleyen Vurgun, halkın gündemi ve iktidar ile muhalefetin suni gündemi olmak üzere ikiye ayrıldığını bildirdi. Halkın gündeminde terör, işsizlik, adaletsizlik ve geçim sıkıntısı olduğunu belirten Vurgun, “Parlamento´nun gündeminde ise Anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, dokunulmazlıkların kaldırılması ve son zamanlardaki tartışmalar var. Bugün hiç şüphesiz gerçek gündem terör olaylarıdır. Biz bu konuda şimdiki Cumhurbaşkanımızı ciddi manada uyardık. Bizzat kendilerine ‘açılım süreci, barış süreci diyorsunuz. Biz Saadet Partisi olarak büyük endişe içerisindeyiz.  Bu sürecin sonunda ya Türkiye bölünecektir, ya da büyük felaketler yaşanacaktır´ dedik. Bize yüklendiler. Keşke biz haklı çıkmasaydık. Her alanda olduğu gibi yine haklı çıktık”

Bahşılı Belediye Başkanı Bişkin, mazbatasını aldı Bahşılı Belediye Başkanı Bişkin, mazbatasını aldı

 

MÜSLÜMANLAR PROBLEMLERİNİ KENDİLERİ ÇÖZMELİ
Türkiye´nin bölge sakini ülkelerle acilen bir araya gelip aradaki sorunları halletmesi gerektiğini kaydeden Vurgun, şunları kaydetti: “Yapılması gereken hiç şüphesiz barış, barış ve barıştır. Türkiye´nin bölge sakini ülkeler ile bir araya gelmesi gerekir. Türkiye, Mısır, Suriye ve İran bir araya gelmeli. Müslümanlar bir araya gelerek kendi problemlerini çözmelidir. Buradaki terör örgütlerini silahlandıran, güvendiğin ülkelerdir. Küresel emperyalistlerle Müslümanların problemleri çözülmez. Türkiye öncelikle barışa kendi içinde ulaşmalıdır. Meclisteki milletvekilleri en azından milli konularda anlaşmalıdır. Rusya´nın uçağını düşürdük. ‘İyi etmediniz´ desek saldıracaklar. Kendi ifadeleriyle ‘dostun uçağını´ düşürdünüz. Turizm mahvoldu. Bir takım eylemler, bir takım fedakarlıklar getirebilir. Kabul edilir. Şimdi ise Rusya düşman. Yine sınır ihlalleri yapılıyor ama düşürmüyorlar. PYD yüzenden ABD´ye küsecek´ değilmişiz. Sayın bakan burada Türkiye´nin bütünlüğü meselesi var. ABD, PYD´ye silah vermeyecekmiş. PKK´nın elindeki silahlar kimin?”
 

ALLAH AŞKINA SİZ NE YAPTINIZ?
 Türkiye´nin Avrupa´nın sınır bekçisi durumuna düştüğünün altını çizen Vurgun, “Avrupa bize ‘biz size bir miktar sadaka verilim, siz de evini barkını yıktığımız adamlara bakın´ dedi. Türkiye bunu kabul etmiş durumda. ‘Türkiye´deki terör Suriye´den besleniyor´ diyorlar. Biz baştan uyardık. ‘Teröristler mahkeme kurmuşlar, yol kesiyorlar´ bütün bunlar bize teşkilat mensuplarımız tarafından geliyordu. Bütün bunları hükümete bildirdik. Ama maalesef tek kişi ülkeyi yönetiyor. Bir kişi yanılınca bunlar oluyor. Mahallelere, sokaklara mayınlar döşenmiş, hendekler kazınmış fark etmemişler. Allah aşkına siz ne iş yaparsınız. Hükümet olmamış olsaydı teröristler bu kadar hareket ederdi. Hiçbir şeyleri engellenmemiş durumda” açıklamasında bulundu.
 

ARTIK GEÇTİ... SURİYE DÖRDE BÖLÜNDÜ
 Bütün olaylar karşında hep haklı çıktıklarını ifade eden Vurgun, haklı çıkmaktan dolayı üzüldüklerini dile getirerek, “İnsan hep haklı çıkmaktan üzülür mü? Biz üzülüyoruz. Olan milletimize oluyor. Kumarı oynayan iktidar, bedeli ödeyen halk. Terörde, Ergenekon olayında ve Suriye olayında hep öyle oldu. Bizi Suriye olayında eleştirenler başta hacılar, hocalar oldu. Ey hacılar, hocalar iki Müslüman topluluk arasında itilaf olduğu zaman barıştırın denmiyor mu? Genel Başkanımız Esad´ı yerinde uyardı. Dönüşte iktidarı uyardı. Esad üç gün sonra 5 bin siyasi tutukluyu serbest bıraktı. 10 günde Şam camiinde namaz kılacaklardı. ‘15 dakikada Suriye´ye girersiniz ama kolunuz kanadınız kırılmış olarak çıkarsınız´ dedik. Bu gün iktidarın Suriye politikasını destekleyen bir kişi kaldı mı? Bugün 5 milyon Suriyeli vatanını terk etti, on binlercesi Akdeniz´in sularında can vardı. Şuan iktidar ‘Suriye´nin toprak bütünlüğü korunmalı´ diyor. Geçti artık, elin adamı Suriye´yi 4´e böldü” şeklinde konuştu.