O hepsini yaz söylediklerimin benim kimseden korkum yok.. söylediğim her sözün yanında, yaptığım her işin arkasındayım… dedi, bende, ben yinede yazılması gerektiği kadarını yazayım gerisini zulaya atayım, günü gelince onları da yazarım dedim….

            İşte sayın Recep yücekaya dan dinleyip sizin için yazdıklarım

 umarım gerekeni gerektiği kadar yazmışım,bu güzel sohbetin hakkını bi tamam vermiş ve  hakta kalmamışımdır…

Tahsin Tunç : Sayın başkan, davetimizi geri çevirmeyip söyleşimizi kabul ettiğiniz için sahsım ve gazetem manşet adına teşekkür ederim…

Recep yücekaya; tahsin bey, sizin nezdinizde  şahsım ve serbest muhasebeci mali müşavirler odası adına,  size ve gazeteniz manşet e bize bu imkanı verdiğiniz için teşekkür ederim…

              Tahsin bey,  biz mali müşavirler olarak , toplumun içinde insanlarız. o kadar ki, mali müşavir düğününde oynayamayan, cenazesinde ağlayamayan insandır,en umulmadık ortamlarda bile bize derdini anlatıp çözüm bekleyen insanlar vardır…

Kurban Bayramı Cep Yakacak Kurban Bayramı Cep Yakacak

     zira biz parayı temsil ediyor paranın izini sürüyoruz, parası olan, para kazanmak için ugrasan, parayı arayan bizimle hareket etmek zorundadır… o bakımdan paranın ne kadar uğrak yeri varsa, bir mali müşavir bu uğrak yerlerin mevzuatını, işleyişini, yasasını bilmek durumundadır… vergi dairesi, tapu ,sgk, tuik, koskep, defterdarlık,belediye,işkur, gibi kurumlarla birebir çalışmakta,onların her birinin yapısını orada çalışan kadar hakim olmak zorundadır… dolayısıyla devlet ile vatandaş arasında köprü görevindeyiz, yani özelde milletin vekili, genelde devletin temsilcisiyiz…

                 dolayısıyla iş yükümüz bir hayli fazla, ama iş hususunda şikayetimiz yok,  devlet kurumunun işlemesi, çarkın dönmesi için üzerimize düşeni yaptık yaparız… ve/fakat, bizim en büyük sorunumuz, devletin gelir kaynağının müsebbibi ve vergilendirmenin baş aktörü durumundayken, bu yaptığımız işin karşılığında devletimizden gereken desteği görememektir.. içimizden bir dünya arkadaşımız mecliste yada devletin içinde olmasına rağmen… kaderimize terk ediliyoruz… oysa devlet bizi gerektiği şekilde desteklemiş olsa sizi temin ederim şu anda topladığı verginin en az 10 kat fazlasını toplar….

Tahsin tunç; nasıl yani…

Recep yücekaya ; anlatayım, bizimle çalışan ve bizim paramızı ödeyen yatırımcı yada iş yapan adamdır, dolayısıyla biz o kişinin menfaatini gözetmek ve onun yararına hareket etmek durumundayız… tabii ki esas olan kanunlardır… mevzuattan kaynaklanan bir çok da açıklar vardır…bakın size yaşadığım bir olayı anlatayım da konu daha iyi anlaşılsın…

Geçenlerde bir mükellefimin belge ve defterleri incelmeye alındı… denetmen bir müddet sonra beni vergi dairesine çağırdı.. mükellefiniz naylon fatura dediğimiz sahte fatura ile vergi kaçakçılığı yapmış, bana bunu görmediniz mi dedi… gördüm ama yapacak bir şeyim yok… evimin nafakasını sağladığım ücretimi ben bu mükelleften alıyorum dedim…eğer bu nu engellemek istiyorsanız, ücretimizi devlet kaynağında kessin bizde mükkellefe bel bağlamayalım bakın o zaman bunların hiçbiri oluyormu.. dedim… denetmen yüzüme baktı ve bana ne dedi… biliyormusunuz… eğer bu denetim  yetkisini  biz size verirsek o zamanda bizim işimiz biter dedi…

Tahsin tunç: sayın yücekaya, dediğiniz gibi paranın izini sürüyorsunuz.iş hayatını biliyorsunuz. Bu anlamda,  Kırıkkale de ekonomik hayatı nasıl görüyorsunuz… Kırıkkale ekonomik olarak ne durumda… esnaf halinden memnunmu…

Recep yücekaya:  esnafımızın  halinden memnun olması mümkün değil… zira devlet vergilendirmeyi üretimin değil tüketimin üzerinden yapıyor… esasen Kırıkkale nin ve türkiyenin ekonomisi hormonlu tüketime dayalı bir ekonomimiz var…dolayısıyla bu ekonomiden ne doğru düzgün vergi toplana biliyor ne de yeteri kadar istihdam yaratıla biliyor… bunun önüne geçebilmek için süratle üretim ekomisine geçilmeli ve her alanda üretim desteklenmelidir…

Tahsin tunç . devletin bu konuda teşvikleri var bildiğim kadarıyla siz daha iyi bilirsinizi şüphesiz…

Recep yücekaya ; yatırım yapılabilirlik noktasında Kırıkkale kalkınmada öncelikli yöre, ama bunun kıymetini ne kadar biliyoruz, müteşebbise ne kadar yardımcı olabiliyoruz… destek olmak bir yana , yatırım için gelenlere ne kadar devletin şefkatli elini gösteriyoruz. Bunu irdelemek gerekir…etrafımızdaki tüm vilayetlerin en azında 5 tane  organize sanayi bölgesi varken,  Kırıkkale de  organize sanayi bölgesinin bir buçuk ta kalması en büyük kaybımız, hatta ayıbımızdır…

      bu konuda gelmiş geçmiş, tüm siyasilerimizi ve Kırıkkale yi temsil eden vekillerimizin  tamamını eleştiriyor ve öngörüsüzlükle itham ediyorum…bundan 20_ 30 yıl önce Kırıkkale ye özenen vilayetlerin tamamı kırıkkaleyi fersah fersah geçmişler, maalesef  Kırıkkale büyük bir köy olarak kalmıştır… uzun müddet mevcut iktidarın içerisinde yer tutan ve toplumun teveccühü ile kırıkale yi temsil eden milletvekilleri bakanlar sadece laf üretimişlerdir… bunları açık açık konuşmazsak tarih bizi yargılar ve suçlu yaftasını boynumuza asar….

Tahsin tunç;   müteşebbis neden Kırıkkale ye rağbet etmiyor… oysa konum olarak yurdun merkezinde pazara yakın bir noktadayız…

Recep yücekaya ,tahsin bey, organize sanayiye fabrika kurmak isteyen (ki, kalkınmada öncelikli bölge olmamızda artı değerdir..) alt yapı yatırımı ve hizmeti istiyor… işte bu konuda Kırıkkale bürokrasisi ve hatta siyaseti en büyük engeldir… yatırımcı istediği ilği ve alakayı  idarecilerden görmüyor… hatta destek yerine köstek olunuyor…çeşitli menfaat ve çıkar beklentisi ile yüzyüze bırakılıyor…yatırımcı olarak kırıkkaleye gelen bir çok müteşebbis ilk olarak bize gelir ve bu yatırım safahatını bizimle paylaşır, karşılarına çıkarılan engelleri bir duysanız, bir görseniz , bir dinleseniz… neden köy kıvamında kaldığımızı anlarsınız….

Tahsin tunç ; Son olarak söylemek istediğiniz bir şey varmı…

Recep yücekaya ; Tahsin bey, biz mali müşavirler olarak Kırıkkale nin ekonomik hayatını avcumuzun içi gibi biliyor ve sürekli nabzını tutuyoruz…paranın takipçisi ve yönlendiricisiyiz… insanlarımızı tanıyor ve biliyoruz…  siyasetin içinde 2 büyük partinin il başkanı ve belediye başkanımız odamızın üyesi ve aktif olarak mali müşavirlik yapan insanlar olması inanın tesadüfi değildir... bu meslegin artı değerleridir...

 tabii 180 üyemizin birçoğu da potansiyel siyasi güçtür onu da belirteyim…çünkü bizim siyasetimiz paranın siyaseti olduğu için, kırıkale nin siyasetini de bilmemiz ve yönlendirmemiz gayet normal… şimdiki arkadaşların yürüdüğü  yoldan birçok arkadaşımızın yürüyeceğini biliyor ve onları mesleki dayanışma ve yardımlaşma noktasında bu kutlu yürüyüşlerinde destekleyeceğimizi bildirmek istiyorum…

Tahsin tunç. Teşekkür ederim…