CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, '24 Haziran´da önümüzde iki seçenek var. Ya demokrasiden yana oyumuzu kullanacağız ya da dikta yönetiminden yana gidip oyumuzu kullanacağız. Bunun başka seçeneği yoktur. Demokrasi istiyorsanız Millet İttifakı orada duruyor. 20 Temmuz darbesi sonrası oluşan süreci düşünüyorsanız onun da yeri bellidir.' dedi.

 

KIRIKKALE BİR SANAYİ KENTİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği için partisinin düzenlediği toplantıya katıldı. Kırıkkale´nin Türkiye tarihi açısından çok önemli bir kent olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 1925 yılında mühimmat fabrikasının açılmasıyla kentin daha da önemli hale geldiğini anlattı. Kentte savunma sanayinin temelleri atılırken, Kırıkkale´nin Ankara´dan önce sanayi kenti olarak belirlendiğini, aynı zamanda Kayseri´de uçak fabrikası yapıldığını belirtti.

 

20 BİN ÇALIŞAN 1800´E DÜŞTÜ

Kılıçdaroğlu, 'Uçak fabrikasının temeli atıldıktan 9 yıl sonra Kayseri´de üretilen uçak Ankara´ya gönderilmiştir. 1940´lı yıllarda Türkiye uçak ihraç eden ülkedir. 1980´lere kadar Kırıkkale büyümeye devam etmiştir. 20 bin çalışanı var. Bu çalışanlarla Kırıkkale Anadolu´nun göz bebeğidir. Ne olduysa sonradan oldu. Bu 20 bin çalışan, bin 800 çalışana dönmüştür. Fabrikalar büyük ölçüde kapatıldı. Şu sitemi etmekten de geri duramıyorum, ´Kırıkkale´yi bu hale getiren partiye neden oy verdiniz? Ben bu soruyu sormak zorundayım.' diye konuştu.

 

KIRIKKALE NEDEN YATIRIM ALMADI

Geçtiğimiz yıllarda Kırıkkale nüfusunun 350 bin olduğunu şimdi ise 250 binlere gerilediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kırıkkale´nin Milletvekilliği sayısı da düştü. Sonra diyorlar Türkiye şöyle büyüdü böyle büyüdü. Bari büyüdü bir parça da Kırıkkale nasibini alsalardı. Niye yatırıma almıyorsunuz. Kırıkkale´nin ne günahı var. Kırıkkale´ye bir yatırım yapılsaydı ve büyüseydi. Bu seçimler sıradan bir siyasi parti seçimi değil kader seçimidir. Önümüzde iki tane seçenek var. Bunu iyi değerlendirmeliyiz”

 

ANADOLU´NUN İÇİ BOŞALIYOR

‘Esnaf perişan vaziyette´ diyen Kılıçdaroğlu, “Esnaf mağdur diyorlar bunu bende biliyorum. Kırıkkale´de 20 bin kişi çalışırken esnafın yüzü gülüyordu. Bundan çiftçi, berber, lokantacı yani kısacası esnaf memnundu. 20 bin çalışan bin 800´e düşerse kim esnafa gelecekte alış veriş yapacak. Esnafın mağdur olması bundan kaynaklanıyor. Artık Kırıkkale bir emekliler kentidir. Kırıkkale´nin yüzde 80´i emeklilerden oluşuyor. Anadolu´nun içi boşalıyor”

 

ANADOLU´NUN ŞAHA KALKMASI LAZIM

“Anadolu´nun şaha kalkması lazım. Kim yerini yurdunu bırakıp ta başka yerlere gitmek ister. İnsanlar istenmeden bir lokma ekmek bulmak için akşama kadar çalışıyorlar. Anadolu´nun ayağa kalkması için yeni bir hamleyi Türkiye´nin başlatması gerekiyor. Bana diyorlar sitem ediyorlar. Ben sitem etmekte haklıyım. Ben haklıyım çünkü ben doğruları söylüyorum. Ben hayatımı bile vermeye hazırım. Herkesin işi herkesin aşı olsun istiyorum”

 

KIRIKKALE PARLEMONTADA KONUŞULMUYOR

Kırıkkale´nin bir dönemler sanayinin merkezi şimdi ise emeklinin merkezi haline geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ne oldu bu Kırıkkale´ye. Fabrikaların büyük bir kısmı kapatıldı. Bunu kim yaptı? Fabrikayı açan sizsiniz, alın teri döken sizsiniz, çalışan sizsiniz ama kazanan başka birileri. Neden başkaları kazanıyor? Parlamentoda kürsüye çıkıp Kırıkkale´nin şu derdi vardır diyen bir Milletvekili duydunuz mu? Demek ki Kırıkkale´nin hiçbir derdi yok. Neden Kırıkkale´nin sorunları dile getirilmiyor?”

 

BÜTÜN SORULARINIZA CEVAP VERECEĞİM

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu: 'Hiçbir siyasi parti liderinin cesaret edemediği işi ben yapacağım. Bütün sorularınıza cevap vereceğim. Çünkü ben haklıyım, doğruları söylüyorum, milleti seviyorum. Ben bu milletin yolunda hayatımı bile vermeye hazırım. Hiç kimse en ufak bir endişeye kapılmasın. Ben bu ülkede yaşıyorum. Hiç bir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyorum. Her kesin işi, aşı olsun istiyorum. Her evde huzur olsun istiyorum. Emekliler için geçen seçimlerde dedim ki ´şu emeklilerin huzurlu iki bayram geçirmeleri için, huzur içinde yaşamaları için, torunların cebine harçlık koyması için iki maaş ikramiye´ diye. Kıyameti kopardılar. Nereden bulacaksın, nereden vereceksin”

 

ELİNE PARA GEÇMİYOR

“Ya kardeşim ben 27,5 yıl Maliye Bakanlığında çalıştım. Para nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır, bu benim uzmanlık alanım. Ben mütevazi bir insanım, övünmeyi sevmem ama bir konuda çok iddialıyım. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır, eğer bunu Türkiye´de 10 kişi biliyorsa o 10 kişiden birisi de benim. Bunu rahat söylüyorum” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, kendilerinin seçim bildirgesinde esnaf bakanlığının kurulmasının olduğunu hatırlatarak, 'Emeklinin eline para geçmeyince esnafın da eline para geçmiyor. Esnaf da gidip alışveriş yapacak bir kişiyi bulamıyor. Dolayısıyla herkes kıt kanaat geçinmeye çalışıyor. Esnaf bakanlığı kuracağız ve esnafı kira stopajı vergisinden de kurtaracağız. Bunu da bütün esnaf kardeşlerimizin bilmesini isterim.' dedi.

 

Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce´nin cumhurbaşkanı olması ve Millet İttifakı´nın da parlamentoda çoğunluğu sağlaması durumunda, asgari ücretin net 2 bin 200 lira olacağını ifade etti. Asgari ücretin artırılmasıyla esnafın kazanacağını belirten Kılıçdaroğlu, 'Bizim hesabımıza göre, 2 bin 200 lirayı net verdiğimiz zaman hem işverene yük gelmiyor hem de asgari ücretli geçici de olsa rahat bir nefes almış olacak. Bunu nereden bulacaksın diyorlar. Ben parayı nereden bulacağımın hesabını da size vermek zorundayım. Aksi halde söylediğim sözler havada kalabilir. Eleştirilere doğru dürüst cevap veremeyebilirim. Türkiye´de esnaf, emekli, asgari ücretli, çiftçi ve sanayici memnun değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden sadece bir sınıf memnun. Bu sınıfın adı rantiye sınıfı. Saydığım bütün grupların bir özelliği var. Hepsi alın teri döküyor ve hepsi kazanmak istiyor. Rantiye sınıfının özelliği şu. Rantiye sınıfı tek damla bile alın teri dökmez. Bir masası, bir sandalyesi bir de lüks bir bürosu vardır. Kapısında da sekreterleri vardır. Yaptığı tek şey, bol parası vardır. Borcu verir karşılığında faizini alır. Halk arasında buna tefeci adını veriyoruz.' diye konuştu.

 

Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin son 16 yılda dışarıya 151 milyar 34 milyon dolar, içerideki rantiyecilere de 687 milyar 124 milyon dolar faiz ödediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, 1923-2002 yıllarında görev yapan bütün hükümetlerin 713 milyar dolar para harcadığını, son 14 yılda ise 2 trilyon 94 milyar dolar harcandığını savundu. Dünyada saygınlık kazanmanın yolunun üretmekten geçtiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, üreten toplumun güçlü toplum olduğunu, Türkiye´de üretim değil beton ekonomisi ve israf ekonomisinden yana bir politika güdüldüğünü öne sürdü.

 

Herkesin adalete ihtiyacı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı bir devletin ayakta duramayacağını vurguladı. Bu nedenle ´Adalet mülkün temelidir.´ dendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 'Gücün karşısında adaletin tesis edilmesi vatandaşın can ve mal güvenliğinin korunması anlamına gelir. O yüzden adalet bütün inançların ortak hedefi ve ortak amacıdır. Siyasetçi bir kişiyi baştan suçlu ilan ederse orada adalet yok demektir. Bunu şunun için ifade ediyorum. 33 kere 7 kez ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Komutan değil, general değil, paşa değil. Komutanın emri tartışılır mı? Askerlikte tartışılmaz. Komutan emir verir, siz de o emre uyarsınız. Komutan talimat vermiş, dışarı çıkın ve erler dışarı çıkmış. Cezayı vereceksen komutana vereceksin. Bir milyondan fazla mağdur var. Bütün mağdur ailelere sesleniyorum. Adalet, hak ve hukuk için ne gerekiyorsa yapacağım. 450 kilometre yolu ben kendim için yürümedim. Çok şükür benim bir derdim yok. Ne derdim olacak? Bu topraklarda adalet çok önemlidir. Hem Mevlana´dan söz edeceksin, hem adaletsizlik yapacaksın. Olmaz. Bu çifte standarttır.'

Meteoroloji uyardı! Kırıkkale’yi fırtına vuracak! Meteoroloji uyardı! Kırıkkale’yi fırtına vuracak!

 

Kılıçdaroğlu, Danıştay üyesi bir hakimin CHP´nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile ilgili sosyal medya paylaşımı yaptığını hatırlatarak, o hakimin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Söz konusu hakime istifa çağrısı yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: 'Kendisine çağrı yaptım. Onurun, erdemin varsa, insansan, adalete inanıyorsan hakimlikten derhal istifa et. Hala istifa etmiyor. Kırıkkale´den sesleniyorum. Sen istifa etmediğin sürece sana ´Onursuz bir hakim Danıştay´da görev yapıyor.´ diyeceğim. Hakimin siyasi kimliği mi olur. Hakim hakimdir. Yarın diyelim ki İnce´nin bir davası o mahkemeye düştü. Hakimin görüşü belli. Gözü kapalı mahkumiyetine karar verecek. Senin onurun varsa görevini bugün öğleden sonra bırakırsın. Buradan bütün Danıştay üyelerine de sesleniyorum. O hakimi istifa ettireceksiniz. Nereye gidersem bunu söyleyeceğim. O Danıştay için bin onur değil, Danıştay için kara bir leke olarak orada kalacaktır. Bu nedenle camiye, kışlaya ve adliyeye siyaset girmesin istiyoruz.'

 

Kılıçdaroğlu, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, katılımcıların sorularını yanıtladı.